25 Nisan 2020 Cumartesi

Ölümünün 26. Yılında Kurt Cobain anısına… Kurt Cobain’i İntihar Değil Kapitalizm Öldürdü!

emektar daktilo



Ölümünün 26. Yılında Kurt Cobain anısına…
Kurt Cobain’i İntihar Değil Kapitalizm Öldürdü! 


Kurt Cobain kendi müziğini yapmak isteyen ama müzik endüstrisine gitarını bir kez kaptırmış biriydi. Kapitalist müzik piyasasına bir kez kaptırırsan gitarını, bireysel kurtuluşun asla gerçekleşmez. Emektar Daktilo’nun 3. Sayısında “Müzik Endüstrisi” yazısında söyle demiştik: “Sanatın üretimi değil, maddi getirisi hedeftir. İyi üretim kâr getirmiyorsa iyi olmasının bir karşılığı yoktur. Sanatçıyı kâr getirme baskısı ile çevreleyen endüstri, yaratıcılığı öldürür ve kendi müziğini yapamaz hale getirir” Kurt Cobain’in başına gelen de tam olarak budur. Sistemin dışında bir müzik yaparken ve hayal ederken tam olarak sistemin içine hapsolmak.


“Nirvana'nın solisti Cobain, 1994 Nisanı'nda, Seattle'daki evinde kendini vurarak ölmüş ve ardında bir intihar notu bırakmıştı. Notta, artık hiçbir şeye tutku beslemediğini ve iki yaşındaki kızı Frances Bean'in kendisi olmadan daha iyi bir yaşam sürdüreceğine inandığını söylüyordu.”



Bu Noktada Yorumlarla Değil, Eşinin ve Arkadaşlarının Açıklamaları ile Devam edelim.

Kurt Cobain'in eşi Courtney Love’ın Guardın’a verdiği röportaj:
Kurt Cobain'in, çevresindeki insanlar tarafından sistematik olarak yok edildiğini, içinde bulunduğu konumundan yararlanmayı ve keyif almayı bilseydi şu anda yaşıyor olacağını söyledi. Kocasının ölümünde müzik endüstrisinde yaşadığı sömürülerin etkili olduğunu belirtti.


'Engelleyebilirdim'
Yine eşinin NME dergisi ile yaptığı röportajda "Yöneticiler ve doktorlar, onun bir insan olduğunu düşünmeden, sonuna kadar kullandılar. Sistemli bir biçimde yok edildi. Şu anda bunu durdurabilecek bilgeliğe ve kabiliyete sahibim. Ve o zaman da bunu durdurmak çok kolay olabilirdi. Ne yazık ki farkında değildim", "REM'in Michael Stipe'ından, U2'nun Bono'sudan çok şey öğrenebilirdi. İhtiyacı olan şey, 'normal' bir rock yıldızı olmanın yollarını öğrenmekti." "Bana öyle geliyor ki, Bono ve Stipe ona şöyle derlerdi: 'Yanlışsın dostum! Keith Richards'la oda arkadaşı ol, gidip kendine pahalı bir şeyler al, sakin ol. Bunları yapmaya hakkın var, hatta senden beklenen de bu.' Eğlenmek istiyordu ama buna hakkı olmadığını düşündü."


Joseph Health ve Andrew Potter “İsyan Pazarlanıyor” kitaplarının ilk bölümünde bu dehşet verici intiharı tartışıyor.



Yazarlara ve bazı sosyologlara göre Kurt Cobain’in ölümü hayli ilginç. Bunun bir cinayet olduğunu düşünenlerin sayısı da hayli fazla. Kitabımızın yazarları Health ve Potter’a göre ise Kurt Cobain’i öldüren Kurt Cobain’di; ancak Cobain hem maktul hem de faildi. Yanlış bir fikrin, belki de karşı kültür fikrinin kurbanıydı Cobain. Yaptığı müziğin imajı değiştirildi ve aslında kitlelere pazarlanmaya başlandı. Müziğinden sonra Cobain’in dış görünüşü de pazarlandı. Üyesi olduğu Nirvana’nın bir albümü Michael Jackson’dan daha fazla satmaya başladıktan sonra, hayranlarını kaybetmemek için düzenli çaba harcadı. Eskiye dönmek istedi; lakin bir kez üst sıralara çıkmıştı.

İnişi kolay olmayacaktı. Olmadı da. Nirvana’nın albümü reklam panolarındaki çizelgelerde bir numaraya çıkmaya devam etti.

Cobain de Nirvana’nın popüler başarısıyla alternatif müziğe bağlılığın arasını bulamadı ve çıkış yolu olarak yaşamını sonlandırmayı tercih etti. Health ve Potter, Cobain’in intiharını böyle değerlendiriyor. Gerekçeleri ise aslında alternatif kurulmaya çalışılan hayatların bir şekilde başa dönüp yine sisteme entegre hayatlara dönüşmesi.


Her Şeye Rağmen Emektar Daktilo’nun “Bunalım Değil Kapitalizm” Kampanyasında söylediğimiz gibi: Kendini Değil Kapitalizmi Yok Et!


Kurt Cobain'in içinde bulunduğu kalıpları parçalamak yerine yaşamına son vermeyi seçmesi aslında bir çözümsüzlüğün eseri gibi görünse de “gerçekte” çözüm tam karşısındaydı. İçe dönük bir isyanla, “bireysel alternatif” bir yaşam ve kültür oluşturmaya çalışılan alanlarda kapitalizmle bağın kopması, hiçbir zaman mümkün değildir. Hippi kültüründen, homeless yaşam tarzına kadar “İsyanı” bile pazarlayabilen bir sistem, yeni Volkswagen karavanlar ve kaplumbağa model arabalarla, hippi takıları ile bir pazar yarattı. Kurt Cobain'in de birçoklarının da karşısında duran ve maalesef görülemeyen dev bir gerçek. Kapitalist kültürün reddi ve yıkılması bireysel değil, toplumsal bir isyanla gerçekleşebilir, İnsanların özüne dönüşünün yegâne şartı budur. Bunu tam olarak kendinde bulamayanlar ise ancak kendi yaşamlarına son vererek “bireyci bir kültürün” öğretisini uygular.

Efsane bir solistin, Kurt Cobain'in sanatından mahrum kalmakta üstüne...

Emektar Daktilo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder